Çiğ beslenme

Raw food diyetine (Çiğ sebze diyeti) göre, kişilerin beslenmesi, işlenmemiş, çoğunlukla bitkisel temelli ve mümkünse organik besinlerden oluşmalıdır. Peki raw ne demek?Bireyin diyetinin ¾’ünü pişirilmemiş besinler oluşturmalıdır.

Raw Food Diyeti: Denemeli misiniz?

Bu diyeti uygulayan bireyler, büyük porsiyonlar işlem görmemiş besin tüketmenin onları daha sağlıklı bir hale getirdiğine inanmaktadır.

Bazı raw food diyeti yapanlar vegandır ve hayvansal kaynaklı ürünler tüketmezler. Diğerleri ise çiğ et ve et ürünleri tüketmektedir.

Bu diyetin temel amacı kilo kaybı sağlamak değildir fakat kilo kaybetmek mümkündür.

Raw Food Diyet Tipleri

Dört farklı raw food diyet tipi bulunmaktadır:

  • Raw vejetaryenler bitkisel kaynaklı besinlere ek olarak yumurta ve süt ürünleri tüketirler.
  • Raw veganlar hiçbir hayvansal kaynaklı ürün tüketmezler.
  • Raw omnivorlar hem bitkisel kaynaklı hem de hayvansal kaynakları besinleri tüketirler.

Bütün bu gruplara dahil olan insanlar temel olarak çiğ besinler tüketmektedirler. Raw karnivor et yer fakat pişmiş et yemez.

Ne Yiyebilirsiniz?

Peki raw food diyeti için en uygun besin nedir? Aşağıda belirtilenler Raw Food Diyeti için uygundur:

  • Suda bekletilmiş ve filizlendirilmiş fasulyeler, tahıllar ve baklagiller
  • Kurutulmuş meyveler
  • Çiğ fıstık ezmeleri
  • Taze ve çiğ sebze ve meyveler
  • Taze sıkılmış sebze ve meyve suları
  • Taze bir Hindistan cevizinden elde edilen süt
  • Yağlı tohumların sütü (Badem sütü vb.)
  • Kavrulmamış-çiğ yağlı tohumlar
  • Saflaştırılmış su fakat çeşme suyu değil
  • Yosun
  • Güneş kurusu meyveler
  • Alg veya çim tozu
  • Diğer organik, doğal ve işlenmemiş besinler

Diyetin tipine bağlı olarak, raw food diyeti aynı zamanda şunları içerebilir:

  • Yumurta
  • Balık (sushi)
  • Et
  • Süt ve süt ürünleri, fakat bu ürünler pastörize ve homojenize edilmemiş olmalılardır.

Kaçınılması gerekilen besinler:

  • Bütün pişmiş veya işlem görmüş besinler
  • Rafine yağlar
  • Sofra tuzu
  • Sofra şekeri ve un
  • Kahve, çay ve alkol
  • Makarna

Zeytin çiğ yendiğinde acı bir tada sahiptir. Fakat raw food diyetiyle beslenen bir birey zeytini ancak çiğ veya güneşle kurutulmuş haldeyse yiyebilmektedir. Tenekelerin içinde satılan zeytinler ise çoğunlukla pişirilmiştir.

Birçok farklı insanın raw food diyetiyle ilgili farklı fikirleri bulunmaktadır. Bazıları bir miktar pişmiş besin tüketirken bazıları hiç tüketmez. Bazı insanlar için bir yaşam stiliyken, bazıları için basit bir diyet tercihidir.

Raw Food Yemeklerin Hazırlanması

Raw food diyeti ile zayıflayanlar, yemekleri özel bir yolla hazırlamaktadır.

Besinlere uygulanması kabul gören tek ısı dehidratörden gelen ısıdır. Bu sistem besinlerin üzerine sıcak hava üflemektedir. Sağladığı sıcaklık yaklaşık 46 oC’dir. Raw food (çiğ besin diyeti) uygulayan bireyler aynı zamanda besinlerini karıştırıp, doğrayabilmektedir.

  • Tahıl ve fasulye tohumları, suda bekletilip ve çimlendirilip tüketilmektedir.
  • Yağlı tohumlar suda bekletilebilir ve bazı meyveler kurutulabilmektedir.
  • Birçok meyve ve sebze suyu sıkılmış veya smoothie haline getirilmiş şekilde tüketilmektedir.

Örnek menüler:

  • Kahvaltı: Meyve ve dehidre tohumlar
  • Ara: Yeşil smoothie
  • Öğle Yemeği: Elma ve yağlı tohum salatası
  • Akşam Yemeği: Doldurulmuş Portobello mantarları

Kaju ve yulaf blender’dan geçirilerek bir hamur haline getirildikten sonra içine Hindistan cevizi yağı, kakao tozu ve keçiboynuzu tozu eklenir ve bu karışık 30 dakika boyunca dondurucuda bekletilirse, raw food ile uyumlu çikolatalı kurabiyeler elde edilebilmektedir. Çiğ beslenme diyet listesi birçok farklı tarifle zenginleştirilebilir.

Yararları

Çiğ yemek diyeti uygulayan bireyler, büyük oranda çiğ besinler tüketmenin kilo kaybı sağlayabildiğini söylemektedir.

İşlenmiş gıdaları keserek raw food şeklinde beslenen bireyler, öncelikle kilo kaybı yaşayabilmektedir.

Aynı zamanda raw food diyetiyle beslenildiğinde vücudun özellikle kronik hastalıklara karşı daha iyi savaştığına inanmaktadırlar.

Özellikle suda çözünen B ve C vitamini pişirme işlemi sırasında zarar gördüğünden, besinleri pişirmeden tüketmek bu vitaminlerin alınması için faydalı olabilmektedir.

Raw food diyeti uygulayanlar bu durumun çiğ besinlerin elzem besin enzimleri içerdiğini söylemektedir. 47 oC’nin üstünde ısıl işlem uygulamak besin enzimlerinin kaybolmasına neden olmaktadır.

Diyeti uygulayan bireyler, bu enzimlerin, besinin hayat gücü olmaya devam ettiklerini ve doğanın kusursuz karışımını bu şekilde sunduğunu öne sürmektedirler. Bu hayati enzimler, vücudumuzda bulunan enzimlere güvenmek zorunda kalmadan, besinleri kolayca sindirmemizi sağlamaktadır.

Bilimsel veriler henüz bu bilgileri doğrulamamıştır.

Bu diyeti uygulayan bireyler, pişirme sürecinin bu enzimleri, elzem vitamin ve mineralleri ortadan kaldırdığını ve yalnızca çiğ besinlerin “canlı besin” olarak tanımlanabileceğini söylemektedirler.

Yine diyeti uygulayanların söylemine göre, pişmiş besinleri sindirmek daha uzun zaman almaktadır, sindirim sistemini ve atar damarları kısmen sindirilmiş yağlar, proteinler ve karbonhidratlar tıkamaktadır.

Ayrıca bu diyeti uygulayan bireylerin aşağıda belirtilen deneyimleri yaşayacaklarını belirtmektedirler:

  • Daha fazla enerji
  • Daha düzgün bir cilt
  • Daha iyi bir sindirim
  • Kilo kaybı
  • Kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskinde düşüş

Yapılan araştırmalar bitkisel bazlı bir diyetin (özellikle çiğ olmasına gerek olmadan) kilo kaybı sağlayabileceğini, kardiyovasküler hastalıkları, kanseri, obeziteyi ve tip 2 diyabeti önleyebileceğini söylemektedir.

Riskler

Diyetisyenler raw food diyetini yapan bireylerin aşağıda belirtilen besinleri dikkatli bir şekilde tüketmeleri gerektiği konusunda uyarmaktadırlar:

Karabuğday: Yeşil olanları çiğ halleriyle zehirlidir. Eğer yüksek miktarlarda yenilirse veya suyu sıkılıp içilirse özellikle açık tenli insanlar için zehirli olabilir. Karabuğday fagofrin içermektedir, bu madde fotosensiviteye ve diğer cilt problemlerine neden olabilmektedir.

Fasulye: Fitohemaglutinin isimli bir kimyasal içerirler bu yüzden fasulyeler ve filizlenmiş halleri zehirli olabilmektedir.

Alfalfa filizleri: Kanavanin isimli bir zehir içermektedirler.

Manyok: Bazı türleri zehirli olabilmektedir, manyok unu da bunlara dahildir.

Bezelye tohumlar: Çiğ tüketildiğinde bazı türleri alt vücutta güçsüzlük hissine neden olan ve latirism olarak da bilinen nörolojik bir probleme neden olmaktadır.

Kayısı çekirdeği: Amigdalin içermektedirler, bu madde de siyanid içermektedir.

Yaban havucu: Bitkilerin yırtıcı hayvanlara karşı geliştirdiği bir savunma mekanizması olan furanokumarin isimli bir kimyasal içermektedir ve bu maddelerin birçoğu zehirlidir.

Çiğ yumurta: Bazı yumurtalarda ciddi hastalığa ve hatta ölüme neden olabilecek Salmonella bakterisi bulunmaktadır. Pişirme işlemi bu bakteriyi ortadan kaldırmaktadır.

Et: Çiğ tüketildiğinde, tehlikeli bakteri, parazit ve virüsler içerebilmektedir.

Süt: Çiğ süt tüberküloza neden olabilen Mycobacteria bovic isimli bir bakteri içerebilmektedir.

Bazı sebzeler pişirildiğinde besin değerleri artmaktadır. Cornell Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, domatesleri pişirmek içeriğinde bulunan likopen isimli antioksidanı vücudun daha kolay kullanmasını sağlamaktadır. Fakat sebzeleri pişirme işleme aynı zamanda C vitaminine zarar vermektedir.

Raw Diyeti Denemeli miyim?

Bazı anektotlardan yola çıkarak, raw diyet uygulayan bireylerin daha temiz bir cilde, daha fazla enerjiye sahip oldukları, düzenli olarak kilo verebildikleri ve kolesterol düzeylerinde düşüşler yaşanabildiği söylenmektedir.

Bunun yanında diyet birkaç dezavantajı da barındırmaktadır:

  • Motivasyona sahip olmak zor olabilir, özellikle sosyal hayatta dışarıda yemek yerken.
  • Hassas bağırsak sendromu (IBS) gibi sindirim sistemi problemleri ortaya çıkabilir fakat bu gibi durumlar zaman içinde ortadan kalkabilmektedir.
  • Kilo kaybı herkes için avantajlı olmayabilmektedir. Bazı bireyler ihtiyaç duydukları kaloriyi alabilmek konusunda zorlanabilirler.
  • Pişirme işlemi bazı toksinleri ve zararlı bileşikleri ortadan kaldırmaktadır. Çiğ hayvansal kaynaklı besinler dikkatli tüketilmelidir.
  • Yeterli miktarda elzem besin öğeleri aldığınızdan emin olabilmek için oldukça iyi bir disiplin algısı ve hazırlıklar için iyi bir organizasyon gerektirmektedir.

Raw food diyetiyle, protein, B12 vitamini, demir, kalsiyum, yağ asitleri ve D vitamini gibi önemli besin öğelerini yeterli miktarlarda almama riski ortaya çıkmaktadır.

Bir araştırma, raw food vejetaryen tipinde beslenen bireylerin daha düşük kemik ağırlığına sahip olabileceğini değerlendirmiştir fakat kemik sağlıkları iyi olarak saptanmıştır.

Başka bir çalışma ise, bu diyetin total kolesterolü düşürürken aynı zamanda HDL (iyi kolesterol) seviyelerini de düşürebileceğini ve B12 eksikliği dolayısıyla homosistein veya tHcy seviyelerini yükseltebileceğini söylemektedir.

Yüksek tHcy seviyeleri kardiyovasküler problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

Artmış meyve ve sebze tüketimi ve azaltılmış paketli gıda tüketimi birçok insanın sağlığı için olumlu etkiler ortaya koyabilir.

CategoryBlog
Fikirlerinizi merak ediyoruz...

*

E-posta adresiniz yayımlanmayacak

Copyright © 2015 - 2020 - Ataşehir Diyetisyen Coşku Mutlu

Sitemap