SDM diyeti yüksek protein, düşük yağ ve karbonhidrat içeren bir diyettir. Ketojenik diyetten farklı olarak yüksek yağ kullanmak yerine ürünleri whey protein ile üreterek bireylere yüksek protein alımının yanında yağı kısma şansı sunmaktadır.

Bu yazıda sizlere SDM diyetinin ne olduğundan, kimlerin yapabileceği, kimlerin yapamayacağından bahsedeceğim. En önemli nokta bu bir diyet önerisi değildir ve yorum içermemektedir ! Sadece gelen sorular üzerine bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.

SDM Diyeti Nedir ?

SDM diyeti yukarıda belirttiğim gibi ketojenik bir diyet türüdür ve belirli bir protokol çerçevesinde ilerlemektedir. Kesinlikle bir diyetisyen gözetimi altında ürünlerin kullanılmasına izin verilmektedir.

SDM Diyeti Nasıl Yapılır ?

S.D.M. Protokolü düşük karbonhidrat içeriği (Günde 50-70 g karbonhidrat) ile normo-protein çok düşük ketojenik diyet uygulamasından oluşmaktadır.

Bu protokol üç fazdan oluşmaktadır:

  1. Atak Fazı: Ketojenik metabolizma azalmış karbonhidrat tüketimiyle tetiklenmektedir. Adipoz dokunun lipolize uğraması ve yağ depolarının katabolizmasına ek olarak, suda çözünebilen ve vücudun birçok bölgesindeki doku için (beyin, kalp, kas) hazır enerji görevi görecek keton cisimcikleri (aseto-asetat, β-hidroksibütürat, aseton) oluşmaya başlar. Devam eden ketojenez süreci, vücut için gerekli olan enerjinin sağlanması için kaynaklar oluştururken, tokluk hissi, kendini iyi hissetme gibi olguların kilo verme sürecinde gerçekleşebilmesini sağlamaktadır.
  2. Geçiş Fazı: Alışılagelmiş düzende tüketilen besinlerin, kademeli olarak tekrar vücutla tanıştırılması sürecidir. Bu süreçte hastalara atak fazında gerçekleşen değişimleri koruyabilmek için sağlıklı ve doğru bir yaşam stili eğitimi verilir.
  3. Akdeniz Diyeti: Diyetisyen tarafından belirlenen hedeflere ulaşan hastalar bu fazda uzun dönemli sağlıklı beslenme davranışları edinmeye odaklanırlar. Bu süreçte RDA’leri (Önerilen Günlük Besin Alımı) takip ederek ilerlerler. S.D.M. ilk iki adım için özel ürünler sunmaktadır. Geçiş Fazı aynı zamanda diyetin dengesinin sürdürülmesi için de kullanılabilir. S.D.M. metodu hastalara biyolojik değeri yüksek olan ve ideal kilo üzerinden belirlenen proteinler sağlamaktadır (1 ila 1.4 g/ideal kilo/gün).

SDM Diyeti Nasıl Çalışır ?

S.D.M diyet protokolü düşük karbonhidrat içeriğine sahiptir, bu yüzden kandaki insülin seviyeleri azalır ve insülinin antilipolitik aktivitesi azalır. Bu mekanizma glukagon seviyelerinin artmasını sağlar. Bu etkiler sonucunda beyaz adipoz dokudan trigliserit rezervleri ayrılmaya ve katabolize olmaya başlarlar. Daha sonra trigliseritler lipoprotein-lipaz enziminin yardımıyla serbest yağ asitleri ve gliserole ayırılırlar (Nelson and Cox 2014).

Yağ asitleri ve gliserol enerji yalnızca bir bölümde enerji için substrat olarak kullanılırlar: İskelet kaslarında serbest yağ asitlerinin %40’ı kullanılırken, karaciğer hücreleri tarafından %10’unu glikoza dönüştürülür.  Geriye kalan yağ asitleri, karaciğerin içinde glukoneogenez ve ketojenez adı verilen süreçlerden geçerek metabolize olurlar. Glukoneogenez, glikozun yokluğunda, glukagonun tetiklemesiyle, karbonhidrat olmayan substratlardan glikoz elde edilmesi sürecine verilen isimdir. Ketojenez ise Acetly CoA’nın yoğunlaşmasıyla keton cisimciklerinin oluştuğu geri döndürülebilir sürece verilen isimdir. Ketojenezin başlaması için en az 24-48 saat vücudun glikoz eksikliğine maruz kalması gerekmektedir.

Glikozun yokluğunda keton cisimcikleri, iskelet kasları, merkezi sinir sistemi ve kardiyak doku tarafından enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Dokularda keton cisimcikleri Krebs Döngüsünün metabolik substratı olan Acetyl-CoA’ya dönüştürülür.

S.D.M. ürünlerinin karakteristik yapıları (yüksek biyolojik değere sahip 7 proteinler ve sınırlı karbonhidrat içeriği) hepatik ve renal glukoneogenez ile kan glikoz seviyelerinin stabil olmasını sağlamaktadır. Bu durum insülinin bazal olarak salınmasını sağlar ve böylece kan keton seviyelerinin stabil kalması sağlanmış olur. Hatta insülinin salınımı ve keton cisimciklerinin arasındaki geri bildirim mekanizması tetiklenir. Bu bağlamda, insülin ketojenez sürecinde bir modülatör (düzenleyici) rolüne sahiptir.

Bu özelliğiyle patolojik keto-asidozun gerçekleşmesini imkansız hale getirmektedir. Tipik bir patolojik keto-asidoz Tip 1 diyabetli bireylerde veya insüline bağlı diabetes mellitus’ta görülebilmektedir. S.D.M. diyetinde ana enerji kaynağı yağ depolarının katabolizmasıyla sağlanır.

SDM Diyeti Kimlere Uygundur ?

  • Obez (BKİ değeri 30’dan yüksek olan bireyler) ve fazla kilolu (BKİ değeri 25’ten fazla olan bireyler) için uygundur.
  • Komorbid hastalıklara sahip fazla kilolu bireyler için uygundur. (Tip 2 diyabet, dislipidemi, metabolik sendrom, uyku apnesi sendromu, astım).
  • Bariatrik müdahale öncesinde kilo vermek isteyen obez hastalar, başka tipte ameliyatlara aday olan ve ameliyat/anesteziden doğabilecek riskleri azaltmak isteyen hastalar için uygundur.
  • Menapoz dönemine girmiş kadınlar (Sumithran, Prendergast et al. 2013).
  • Obezite ile ilişkilendirilen kısırlık durumuna sahip kadın ve erkekler veya polikistik over sendromu (PKOS) bulunan kadınlar için uygundur (Kulak andPolotsky 2013).
  • Migren hastası olan obez ve fazla kilolu bireyler için uygundur (Maggioni, Margoni et al. 2011, Di Lorenzo, Coppola et al. 2015).

SDM Diyeti Kimlere Uygun Değildir ?

  • Tip 1 diyabet olan veya insüline bağımlı diabetes mellitus hastası olan bireyler.
  • Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalar (aktif kronik hepatit, siroz).
  • Böbrek yetmezliği olan hastalar (serum kreatin seviyeleri 1.5 mg/dl’den fazla olanlar veya GFR değerleri <60 ml/min olanlar).
  • Ciddi kardiyak problemler yaşayan hastalar: kalp yetmezliği, atriyoventriküler tıkanıklıklar.
  • Diyet tedavisine başlamadan önceki 3 ay içinde kalp krizi veya inme gibi rahatsızlıklar geçirmiş hastalar.
  • Şiddetli psikiyatrik rahatsızlıklara sahip hastalar (özellikle yeme bozuklukları).
  • Potasyum içermeyen diüretik tedavisi gören ve dengesiz hipokalemisi (potasyum yetmezliği) olan bireyler.
  • Kortikosteroidlerle kronik ve sistemik tedavi gören bireyler.
  • Hamile ve emziren kadınlar (Sussman, Ellegood et al. 2013).
  • Büyüme ve gelişme sürecinde olan çocuk ve adölesanlar S.D.M. diyeti uygulamaya uygun adaylar değildir.

[contact-form to=”mutlucosku@gmail.com” subject=”SDM Diyeti”][contact-field label=”İsim” type=”name” required=”1″][contact-field label=”Telefon” type=”text” required=”1″][contact-field label=”Mesaj” type=”textarea” required=”1″][/contact-form]

  1. 2 Temmuz 2018

    Yazınızı okudum ve işime yaradı. Sadece bi kaç sorum var. Acaba bu SDM diyetinin klasik yüksek proteinli beslenmeden farklı kılan nedir? Bu değerlere normal besinlerle ulaşılamıyor mu?

Fikirlerinizi merak ediyoruz...

*

E-posta adresiniz yayımlanmayacak

Copyright © 2015 - 2020 - Ataşehir Diyetisyen Coşku Mutlu

Sitemap