Zone diyetini beslenmesi

Zone Diyeti karbonhidratların azaltılması ve bu yolla insülin seviyelerinin düzenlenmesi, ayrıca bol miktarda omega-3 yağ asitleri ve polifenoller içeren besinler tüketme temelleri üzerine kurulu olan bir diyettir. Diyetin amacı inflamasyonun azaltılmasıdır. Fakat zayıflama konusunda başarılı sonuçlar elde etmesi Zone Diyetini popüler diyetler arasına sokmaktadır.

Zone Diyeti ve İnflamasyon: Bilmeniz Gereken Her Şey

Zone Diyetini geliştiren Dr. Barry Sears, bu diyetin ana fikrinin insanların evrimiyle yakın bir ilişkisi olduğunu ve vücut inflamasyonunun diyetle önlenebilmesi amacını taşıdığını iddia etmektedir. Zone Diyetinin yararları, daha sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olmak, daha az hasta olmak ve daha geç yaşlanmak şeklinde sıralanmaktadır.

Yaklaşık 8,000 sene önce, tahılları, ekmek ve makarna insan beslenmesinin bir parçası değildi. İnsan genleri, çevreleriyle uyumlu olarak değişim göstermektedir fakat bu değişim yavaş bir değişimdir. Bu yüzden 100,000 yıl bile evrim açısından kısa bir süreç olarak değerlendirilebilir. Zone Diyeti genetic yapımıza bağlı olarak ne yememiz gerektiğini belirlemeye dayandırılmaktadır.

Zone Diyetiyle İlgili Gerçekler:

  • Öğün planlaması yağsız etler ve doğal karbonhidratlar kullanılarak gerçekleştirilir.
  • İnflamasyonu azaltmak temel amaçtır.
  • Diyetin düşük karbonhidrat içeriği daha az karbonhidrat tüketilmesine neden olabilmektedir.
  • Sears’ın “terapatik zone” olarak adlandırdığı, insülin seviyelerini belirli seviyelerde tutma işlemi, vücuttaki fazla yağların daha kolay yakılmasını ve kalıcı olarak onlardan kurtulmamızı sağlayabilir.

The Zone Diyeti Nedir?

Zone Diyeti diyet kaynaklı oluşabilecek inflamasyonu azaltmak amacıyla dizayn edilmiştir. Birçok hastalığın gelişmesi inflamasyon sürecini barındırmaktadır. Bu hastalık aralığı basit gastrointestinal hastalıklarına, sindirim sorunlarına veya kanserin başlaması ve diğer bütün ciddi hastalıkların gelişmesi gibi durumlara neden olabilmektedir.

Zone Diyetinin Kuralları

Zone Diyeti birkaç basit kural içerir:

  • Bir ana veya ara öğün uyandıktan sonra en geç 1 saat içinde tüketilmelidir.
  • Öğünler arasında bırakılması gereken zaman dilimi 4-6 saat arasında değişmektedir.
  • Bir ana öğün, bir ara öğünden 2-2.5 saat sonra tüketilmelidir. Kişinin açlık hissedip hissetmemesi bu saat aralığını değiştirmemelidir.
  • Bireylerin günde 2 litre su içmesi gerekmektedir.

Ana veya ara öğün düşük yağlı bir protein kaynağıyla başlamalıdır. Daha sonra birey öğününe düşük glisemik indeksli sebze ve meyveler gibi sağlıklı karbonhidratlar ve zeytinyağı veya avokado gibi sağlıklı yağlar ekleyebilir.

Tipik bir öğünde protein miktarı erkekler için yaklaşık 100-120 gram, kadınlar içinse yaklaşık 90 gram kadar olmalıdır.

Her ana veya ara öğünden önce, birey açlık seviyesini tespit etmelidir. Eğer aç değillerse ve algılarıyla ilgili bir problemleri yoksa kendilerini “The Zone” içinde kabul etmeleri gerekmektedir.

The Zone Diyeti Öğün Planlaması

The Zone Diyeti rehberleri her gün üç ana, iki de ara öğün tüketilmesini önermektedir. Her öğünün bir miktar protein kaynağı içermesi (küçük porsiyon bir tavuk göğüs eti gibi) gerekmektedir.

İnsanlar ne kadar fazla karbonhidrat tüketirlerse o kadar fazla insülin salgılanır. İnsülin fazla karbonhidratları depo yağa çevirir. Diyetle alınan yağlar insülin salınımını uyarmamaktadır.

Sonuç olarak, Zone Diyetinin menü planlaması şu noktalara odaklanarak gerçekleştirilmektedir:

  • Düşük yoğunlukta karbonhidratlar
  • Yağ
  • Protein

Bir bireyin hayatına Zone Diyetini adapte edebilmesi için bir araya getirmesi gereken dört bölüm veya amaç bulunmaktadır:

  • Açlık veya yorgunluk hissetmeden kalorileri kısıtlayın
  • Vücutta düşük seviyelerde inflamasyon olduğundan emin olun
  • Genleri aktive ederek daha iyi bir sağlığa sahip olmak için polifenollerden faydalanın
  • Bağırsaktaki zararlı mikroorganizmalardan kaynaklanan inflamasyonu kontrol edin

People who follow the diet should balance carbohydrates, fats, and proteins Bu diyeti uygulamaya çalışan bireylerin, karbonhidrat, yağ ve proteinleri aşağıda belirtilen porsiyonlara uygun bir şekilde dağıtması gerekmektedir:

  • %40 karbonhidrat
  • %30 yağ
  • %30 protein

Temel fikir bu besin gruplarının her öğünde eşit olacak bir şekilde dengelemektir, buna bağlı olarak bir bireyin sağlığı daha iyi olacak ve kilo kaybı sağlanacaktır.

Zone Diyetinde kişinin kalori alımı azaltılmak zorunda değildir ama bireylerin yedikleri besinler değişmek zorundadır.

Zone Diyetiyle İlgili Soru ve Cevaplar

Sears’a göre “the Zone” bölgesinde olmanın kilo kaybı dışındaki getirileri, artmış odaklanma kabiliyeti, enerji ve yaşama gücüdür.

Neden diyete bağlı inflamasyon gelişmektedir?

Son bin yılın birkaç yüz yılında insanlar çoğunlukla iki besin grubunu tüketmişlerdir:

  • Yağsız proteinler
  • Meyveler ve liften zengin sebzeler gibi doğal karbonhidratlar

Sears’ın iddiasına göre, insan genleri hala avcı-toplayıcı olmak yönündedir, çiftçilik genleri hala yerleşmemiştir. Çiftçilik Sears’a göre yeni bir yaklaşımdır ve insan genleri henüz çiftçilik ürünlerini tüketmeye uygun değildir.

Bu görüşe göre insanlar, yüksek miktarda işlenmiş karbonhidrat tüketimine programlı değillerdir. Eğer bu grup besinlerden çok fazla tüketirlerse kötü biyokimyasal reaksiyonlar görülebilmektedir. 

Neden “Zone” Diyeti?

İnsülin seviyelerini terapatik bir “zone (bölge)” de tutmak “Zone”da olmak anlamına gelmektedir. Zone Diyeti besinleri insülin üretiminin kontrol altında tutulabilmesi için doğru porsiyonlarda tüketilmelidir.

Gereğinden fazla işlenmiş karbonhidrat tüketmenin ne gibi sonuçları olabilmektedir?

Zone Diyet teorisine göre, yüksek miktarlarda işlenmiş karbonhidrat tüketmenin aşağıda belirtilen yan etkileri olabilmektedir:

  • Kilo artışı
  • İnsülin dalgalanmaları
  • Pre-diyabet veya diyabet
  • Kalp hastalığı
  • Kötü genel sağlık

Sears’a göre Zone Diyeti vücudun optimum sağlığı için ihtiyaç duyacağı yakıtı sağlamaktadır.

Zone Diyetinin Dezavantajları

Patates ve tam tahıllar önemli birer lif kaynağıdır ve karbonhidrat grubundalardır. Bu besinler ve benzer diğer besinlerdeki lif, bağırsaklardaki sağlıklı bakterileri besler ve uzun dönem sağlıklı olmalarını sağlar.

Vejetaryen beslenen bir bireyin Zone Diyetini uygulaması oldukça zor olabilir. Sears hiçbir zaman en az Zone Diyeti kadar kronik hastalıklar ve obezite konusunda etkili olduğu bilinen bitki bazlı vejetaryen diyetleriyle ilgili bir görüş bildirmemiştir.

Zone Diyetinin, belirli tiplerdeki meyve ve sebzeleri tüketmekten kaçınmayı önermesi sorgulanan bir durumdur. Birçok meyve ve sebzenn dengeli bir beslenmede önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Amerikan Kalp Birliği, insanları birçok çeşit meyve ve sebze tüketmeye ve hatta kahvaltılarında kuru üzüm ve muz gibi besinler bulunmasına teşvik etmektedir.

Diabetes U.K. dergisi, bazı meyvelerin kötü olduğu fikrinin bir “efsane” olduğunu ve üzüm, muz gibi meyvelerin diğer tüm meyveler gibi çok sağlıklı birer seçenek olduğunu belirtmiştir.

Sears aynı zamanda kolesterolün kalp hastalıklarına neden olup olmadığını da sorgulamaktadır. Diğer uzmanlar için ise kolesterol kalp sağlığı için büyük bir risk faktörüdür.

CategoryBlog
Fikirlerinizi merak ediyoruz...

*

E-posta adresiniz yayımlanmayacak

Copyright © 2015 - 2020 - Ataşehir Diyetisyen Coşku Mutlu

Sitemap