Soya Sütü Zararları ve Varsa Faydaları

Soya sütü, kurutulmuş soya fasulyesinin ıslatılması ve belirli oranda su içerisinde  öğütülmesi ile elde edilen bitki kökenli bir içecektir.

Doğu Asya mutfağının geleneksel bir unsuru olan soya sütü, yağ, su ve proteinin stabil bir karışımıdır. Genellikle inek sütüne tolerans gösteremeyenler ve vejetaryenler veya veganlar tarafından tercih edilmektedir.

Soya sütünün faydaları ve zararlı gündemden düşmeyince bu yazının yayınlanması gerektiğini düşündüm. Açık bir şekilde okumanızı ve yorum yapmanızı bekliyorum.

Soya Sütü Kalorisi ve Besin Değeri

Tabloda 100 gram içerisinde bulunan soya sutu besin değerlerini görebilirsiniz. Yaklaşık olarak normal bir inek sütü ile aynı kaloriye sahiptir.

Soya Sütü Zayıflatır mı ?

Soya sütü göbek eritirmi sorusu soya sütü severler için son zamanlarda cevabını bekleyen sorular arasında ilk sırada yer almıştır.

Soya Sütü Zararları

İlginçtir ki, soya sütünün içerdiği neredeyse tüm bileşenler ciddi endişelere neden olmaktadır. Bunun nedenleri içerisinde bulunan;
Şeker Kamışı Şekeri, Deniz Tuzu, Karragenan, Doğal Aroma, Kalsiyum Karbonat, A Vitamini Palmitatı, D2 Vitamini, Riboflavin (B2), B12 Vitamini ‘dir.

Peki bu listenin bu kadar korkutucu olmasının nedeni ne ? Aşağıda bunun 5 nedenini bulacaksınız !

1.Soya Sütü Östrojeni Arttırır

Soya, insan vücudundaki östrojene benzeyen bitki bileşenleri olan fitoöstrojenler bakımından son derece zengindir. Peki bu soya sütünün hormonlarınızın dengesini bozacağı anlamına mı geliyor? Belki de öyle, ama yapılan çalışmalar son derece çelişkili sonuçlar ortaya koymuştur ve bunların soya endüstrisi etkisi altında kalmış olması ihtimali yüksektir.

Her ne kadar araştırmalar soya tüketiminin hormonal etkilerinin tartışmalı olduğunu gösterse de temkinli olmakta fayda var. Aşağıdaki araştırmayı göz önünde bulundurun:

• Yapılan bir çalışmada, soya içeren bebek maması tüketen bebeklerin kan östrojen düzeylerinin, normal östrojen düzeylerine göre 13.000 ile 22.000 kat daha yüksek olduğu ortaya koyulmuştur. Bu çalışmadan yola çıkarak, soya tüketiminin normal östrojen düzeylerini gerçekten değiştirebilceğini söylemek yalan olmaz.
• Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çok sayıda çalışma, fitoöstrojenlerin meme kanserine neden olabileceğini göstermiştir. Ayrıca buna bağlı olarak bir başka araştırmada soya tüketiminin kanserojen olma potansiyeli olan meme hücrelerinin üremesini arttırabildiği görülmüştür.
• 1936-2008 yılları arasında yapılan çalışmaların bu listesi soya tüketiminin çeşitli olumsuz etkilerini ortaya koymaktadır.
• Araştırmacı Kris Gunnars, soya araştırmalarının kapsamlı ve tarafsız bir özetini çıkarmış ve “Faydalı etkileri ortaya koyan gördüğüm tüm çalışmalar ya soya endüstrisi sponsorluğunda hazırlanmıştı ya da araştırmacıların soya endüstrisiyle bir takım bağlantıları bulunuyordu” ifadesini kullanmıştır. Ayrıca, soya tüketiminin faydalarını gösteren çalışmaların sıklıkla gözleme dayalı çalışmalar olduğunu ve bunların genellikle güvenilmez olduğunu belirtmiştir.

2. Soya İçerisindeki Fitik Asit

Soya yüksek miktarlarda fitik asit içermektedir. Fitik asit, kalsiyum, magnezyum ve çinko gibi minerallerin emilimini azaltan bir bileşendir. Dolayısıyla soya sütü, bu besin düşmanından sorunsal miktarlarda içermektedir.

Fitik asit, başta tahılların ve diğer tohumların kepek kısımları olmak üzere birçok bitki dokusunda fosforun başlıca depolanma şeklidir. Fitik asit, fosfor mineralini kar tanesine benzer bir molekül içerisinde sıkıca sararak bulundurur.

İnsanlar ve tek mideli hayvanlarda fosfor biyolojik olarak üretilebilir değildir. Fosforun mevcudiyetini önlemesine ek olarak, fitik asit molekülünün “kolları” kalsiyum, magnezyum, demir ve çinko gibi diğer minerallerle kolaylıkla bağ kurar ve bu vitamin ve minerallerin mevcudiyetini azaltır. Bu formdaki bileşiğe fitat adı verilmektedir.

Fitik asit sadece önemli minerallere tutunmakla veya bu minerallerle şelatlanmakla ( bakınız şelasyon nedir ? kalmaz, aynı zamanda midede proteinlerin yıkılması için gerekli olan pepsin ve nişastanın şekere dönüştürülmesi için gerekli olan amilaz gibi enzimleri de inhibe ederek gıdalarımızı sindirmemizi zorlaştırır. İnce bağırsakta protein sindirimi için gerekli olan tripsin de fitatlar tarafından engellenmektedir.

3. Genetiği Değiştirilmiş Soya

ABD Tarım Bakanlığı, günümüzde ABD’de yetiştirilmekte olan soyanın %90’ının, Monsanto tarafından üretilen otkıran RoundUp’a karşı dirençli olması için genetiğinin değiştirilmiş olduğunu rapor etmiştir.

“RoundUp’a Hazır” olan bu ekinler insan sağlığı ve çevre sağlığı için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

• RoundUp’a Hazır ekinler çiftçilerin daha da yüksek miktarlarda toksik otkıran kullanmasına imkan tanımaktadır.
• RoundUp’a Hazır ekinlerde, RoundUp’ın etkin bileşeni olan glifosfata endişe verici düzeylerde rastlanmaktadır. Glifosfat bir dizi ciddi sağlık sorunu ile ilişkilendirilmiştir.
• GDO’lu gıda tüketiminin uzun vadede güvenli olduğunu gösteren herhangi bir araştırma bulunmamaktadır.

4.Kalsiyum Karbonat

Söz konusu işlenmiş gıdalar olduğunda parçaların toplamı bütüne eşit değildir. Sırf bir soya sütü normal süt ile aynı düzeyde kalsiyum içerdiğini iddia ediyor diye bu vücudumuzun bu iki farklı üründen kalsiyumu aynı şekilde emeceği anlamına gelmemektedir.

Örneğin: Kalsiyum takviyesinin kalp hastalıklarına kapılma riskinin fazla olduğunu göstermiştir. Bakınız: Effect of calcium supplements on risk of myocardial infarction and cardiovascular events: meta-analysis.

Peki Neden?

Vücudumuz kalsiyumu gereğince kullanmak için vitamin kofaktörlerine ihtiyaç duymaktadır. Kalsiyumu kemiklere götürmesi nedeniyle K2 vitamini bunların en önemlisidir. Yeterli K2 olmaksızın vücudumuz kalsiyumu kullanamaz ve kalsiyum arterlerde plağa neden olarak kalp hastalığı riskini artırabilir.

Otla beslenen ineklerden elde edilen tam yağlı süt, kalsiyumun emilmesi için gerekli K2 vitamini ve doymuş yağları sağlamaktadır. Aynı şekilde, otla beslenen ineklerden elde edilen tereyağı ile hazırlanan kalsiyum bakımından zengin yapraklı yeşillikler de kalsiyumun emilmesi için gerekli kofaktörleri sağlamaktadır.

Soya sütünün kalsiyumun kullanılması için gerekli vitamin kofaktörlerinden tamamen yoksun olması nedeniyle, içeriğindeki kalsiyum karbonatın ayını bir kalsiyum takviyesi gibi işlev göreceği ve sağlığa zarar verebileceği düşünülebilir.

 5. Gerçek Gıda Değil !!!

Sağlıklı beslenme, dört kelime ile özetlenebilir: sadece gerçek gıda yiyin. Ama etrafımızın “tamamen doğal” sağlıklı gıda olduğunu iddia eden pazarlama yöntemleri ile sarılmış olduğu günümüzde bunu söylemek yapmaktan kolaydır.

İşte, bir besin maddesinin gerçek gıda olup olmadığına karar vermek için kendinize sormanızı önerdiğim üç soru:

• Bu bir ürün mü yoksa bir gıda mı?
• İnsanların binlerce yıldır tüketmiş olduğu maddelerden mi oluşuyor?
• Bu büyükannenizin gıda olarak tanımlayacağı bir şey mi?

Ticari soya sütü hakkında bu soruları sorduğumuz zaman aldığımız yanıtlar şöyledir:

• Soya sütü bir üründür ve bir gıda değildir?
• Sentetik vitaminler ve fermente edilmemiş soya fasulyesi binlerce yıl öncesinin geleneksel kültürleri tarafından hiçbir zaman kullanılmamıştır.
• Hayır! Büyük büyükannem deniz yosunu ile çırpılmış soya sütü içme fikrinden açık bir şekilde tiksinirdi.

Sağlıklı alternatifleri nelerdir?

Gerçek sütü deneyin! Her ne kadar inek sütü hakkında yazılan olumlu ve olumsuz makaleler olsa da süt; vitaminler, protein ve sağlıklı yağlar bakımından zengin ve nesiller boyunca tüketilmiş bir gıdadır. Sütü çimenle beslenen ineklerden sağlamaya çalışmak bu oranı arttıracaktır.

Soya Sütü Fiyatları Nelerdir ve Nerede Bulunur ?

Yukarıda yazılanlara rağmen hala soya sütü satın almak istiyorsanız fiyatların inek sütünden çok daha fazla olduğunu söylemek lazım. Ülkemizde genellikle alpro soya sütü ve isola bio soya sütü migros vb. marketlerde satılmaktadır. Bu marketlere bakıldığında 5 ile 25 lira arasında bir fiyat bandına sahiptir.