Günümüzde binlerce farklı diyet ve diyet listeleri bulunmaktadır. Bu diyetlerin bazıları hızlı kilo verme amaçlıyken, diğerleri kilo almak, kolesterol seviyelerini düşürmek, uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamak ve birçok farklı sebebe hizmet etmektedir.

Temelde en iyi diyet, kilo vermek veya belirli bir yaşam tarzını devam ettirebilmek için, besinlerinin tiplerinin ve miktarlarının belirlendiği, bazı sınırlar içinde olan yeme ve içme alışkanlıklarına sahip olmak olarak tanımlanabilir. Hızlı zayıflamak için yapılan diyetler kesinlikle iyi diyetler değillerdir.

Bu yazının içerisinde 2017 yılında insanlar tarafından en fazla yapılan diyet türlerini sizlere aktaracağım.

İlgilendiğiniz diyetleri daha ayrıntılı öğrenmek için her diyetin altında bulunan “diyetin detayları” kısmına tıklayınız.

 

1.Atkins Diyeti

Atkins diyeti veya Atkins beslenme yaklaşımları, düşük karbonhidratlı bir diyet desteğiyle, vücuttaki insülin seviyelerinin kontrol altında tutulmasıyla gerçekleştirilmektedir.

Bireyler yüksek miktarda rafine karbonhidratlar tüketirlerse, insülin seviyeleri hızlı yükselip düşmektedir. Yükselen insülin seviyeleri vücudun tüketilen besinlerden gelen enerjiyi depolamasını tetiklemektedir. Bu sebeple vücut bulunan depo yağlarını kullanmaya daha az meyilli bir hal alabilmektedir.

Bu yüzden Atkins diyeti uygulayan bireyler, karbonhidrattan kaçınırken, istedikleri kadar yağ ve protein tüketebilirler.

Bir dönem çok popüler olmuş olsa da Atkins Diyeti belirli riskleri de beraberinde getirir. Atkins Diyeti’ni uygulamayı düşünen bireylerin, öncelikle diyetisyene başvurmalıdırlar.

Atkins Diyeti ‘nin Detayları

 

2.Ketojenik Diyet

Ketojenik diyet yıllardır epilepsi tedavisi için kullanılmaktadır ve diğer alanlarda kullanımı araştırılmaktadır. Bu diyet tipi karbonhidrat miktarının azaltılması ve yağ miktarının yükseltilmesi uygulamasıyla gerçekleştirilmektedir. İnanılması zor olsa da bu diyet tipi, vücudun yakıt olarak karbonhidratlar yerine yağları kullanmasını sağlamaktadır.

Avokad, Hindistan cevizi, yağlı tohumlar, balıklar ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağ kaynakları, diyetteki genel yağ miktarının fazla olması için özgürce kullanılmaktadır.

Bu diyet yağ depolarının yakıt sağlanması için yıkılmasını ve ketozis adı verilen bir süreçle, keton maddelerinin oluşmasını içermektedir. Tip 1 diyabetli bireyler için ketoasidoz riski içermektedir ve hatta bu bireyler için olumsuz etkileri koma ve ölümle sonuçlanabilmektedir. Var olan çalışmalar iki yıldan daha kısa bir dönemi kapsadığı için, diyabet yönetimi, metabolik sağlık, kilo kaybı ve vücut kompozisyonunun değiştirilmesi adına umut vadeden çalışmalar yapılabilir.

Ketojenik Diyeti ‘nin Detayları

 

3.Vegan Diyeti

Vegan beslenme, bir diyet türünden çok, bir yaşam biçimi ve felsefe olarak kabul görmektedir. Bir vegan birey, yumurta, süt ürünleri ve bal dahil olmak üzere hiçbir hayvansal kaynaklı besini tüketmemektedir. Vegan bireyler, vegan beslenmeyi yalnızca sağlıkla ilgili sebeplerden değil, aynı zamanda çevresel, etik ve merhametli yaklaşımlardan dolayı tercih etmektedirler.

Vegan bireyler modern çiftçilik uygulama yöntemlerinin, çevremizin temizliği ve sürdürebilirliği için uzun vadede olumsuz etkileri olacağına inanmaktadırlar. Vegan bireylerin görüşlerine göre, herkes bitkisel kaynaklı besinleri tüketirse, bu durum çevremiz için daha yararlı olacak, hayvanlar daha az zarar görecek, daha fazla besin üretilebilecek ve insanlar fiziksel ve mental olarak daha sağlıklı olacaklardır.

Vegan Diyeti ‘nin Detayları

 

4.Akdeniz Diyeti

Akdeniz Diyeti, Güney Avrupa, özellikle de Girit, Yunanistan ve Güney İtalya’nın beslenme alışkanlıklarını temel alan bir diyet türüdür. Son günlerde Akdeniz’e kıyısı olması değerlendirme kriteri olmadan, Portekiz, bunun dışında İspanya ve Güney Fransa da bu listeye dahil edilmiştir.

Bu diyet tipi, bitkisel kaynaklı besinleri, özellikle taze meyveleri tatlı grubunda, yağlı tohumları, tam tahıllı besinleri zeytinyağını yağ grubunda, peynir ve yoğurdu süt grubunda önemli kaynaklar olarak görmektedir. Aynı zamanda bu diyet makul miktarlarda balık, kümes hayvanları, haftada dört güne kadar yumurta, düşük miktarlarda kırmızı et ve düşük-makul miktarlarda şarap tüketimini de desteklemektedir.

Akdeniz Diyetinin yaklaşık 1/3’ü yağ grubundan oluşmaktadır fakat doymuş yağ miktarı toplam kalori alımının %8’ini geçmemektedir. Akdeniz Diyeti üzerine en fazla çalışma gerçekleştirilmiş diyet türüdür ve bulunan güvenilir sonuçlar, bu diyet tipinin kişinin hayat kalitesini arttırdığını ve hastalık riskini düşürdüğünü desteklemektedir.

Akdeniz Diyeti ‘nin Detayları

 

5.Vejetaryen Beslenme ( Vejetaryan Diyeti )

Birçok birey vejetaryen beslenmeyi etik sebeplerle tercih etmektedir, bunun yanında sağlıklı bir seçim olduğu da düşünülmektedir.

Vejetaryen beslenmenin birkaç farklı şekli bulunmaktadır: lakto-vejetaryen, fruktarian vejetaryen, lakto-ovo vejetaryen, ovo-vejetaryen, pesko vejetaryen ve semi-vejetaryen.

Vejetaryenlerin büyük bir kısmı lakto-ovo vejetaryendir, yani, yumurta, süt ve bal dışında hayvansal kaynaklı bir besin tüketmemektedirler.

Son yıllarda yapılan çalışmalar, vejetaryen tipte beslenen bireylerin daha düşük vücut ağırlığına sahip olduğunu, hastalıklara daha az yakalandıklarını ve et yiyen insanlara kıyasla daha uzun süreli bir yaşam beklentileri olduğunu ortaya koymuştur. Fakat kas miktarları normal beslenen bireylere göre düşüktür.

Vejeteryan Diyeti ‘nin Detayları

 

6.Weight Watchers Diyeti

Weight Watchers bir diyet programı, egzersiz programı ve destek ağıyla ilerleyerek kilo kaybına odaklanan bir diyet yaklaşımıdır.

Weight Watchers şirketi 1960’lı yıllarda bir miktar kilo veren ve tekrar almaktan korkan bir ev hanımı tarafından kurulmuştur. Weight Watchers dünyanın her yerindeki kollarıyla büyük bir şirkettir.

Bu yöntemi uygulamayı düşünen bireyler, fiziksel olarak programlara katılabilir ve toplantılara katılabilir veya online olarak katılım sağlayabilirler.  Her iki katılım yönteminde de katılımcı için oldukça fazla destek ve eğitim hizmeti bulunmaktadır.

Weight Watchers Diyeti ‘nin Detayları

 

7.South Beach Diyeti

South Beach diyeti bir kardiyolog olan Dr. Agatston ve beslenme uzmanı Marie Almon tarafından başlatılan bir diyet türüdür.  Odaklandığı nokta rafine olmayan ve yavaş emilen karbonhidrat türlerinin tüketilmesi ve çabuk emilen karbonhidrat türlerinin tüketilmemesi yoluyla insülin seviyelerinin kontrol altında tutulmasıdır.

Dr. Agatston bu diyet türünü, Amerikan Kalp Birliği’nin desteklediği, düşük yağ, yüksek karbonhidrat içerikli diyetin sağlıklı bir yaklaşım olduğunu düşünmediği için 1990’lı yıllarda başlatmıştır. Dr. Agatson, düşük yağ içerikli diyetlerin uzun vadede etkili olmadığına inanmıştır.

South Beach Diyeti ‘nin Detayları

 

8.Raw Food Diyeti ( Çiğ Beslenme)

Raw Food Diyeti, işlem görmemiş, tamamen bitkisel kaynaklı, mümkünse organik besin ve içeceklerin tüketilmesini temel almaktadır.

Bu diyet tipini takip eden bireylerin inancına göre, bir insanın günlük besin tüketiminin en azından ¾’ü pişmemiş besinlerden oluşmalıdır. Bu bireylerin büyük bir kısmı aynı zamanda vegandır ve hayvansal kaynaklı herhangi bir besin ve içecek tüketmemektedirler.

Raw Food Diyetiyle beslenen bireyler dörde ayrılmaktadır: raw vejetaryenler, raw veganlar, raw omnivorlar ve raw karnivorlar.

Raw Food Diyeti ‘nin Detayları

 

9.Zone Diyeti

Zone diyeti her öğünün %40’ının karbonhidratlardan, %30’unun yağlardan ve %30’unun proteinlerden gelmesini hedefleyen bir diyet türüdür. Ayrıca insülin seviyelerinin kontrol altında tutulmasına odaklanmaktadır, böylece bu diyetin uygulanması sonucunda diğer diyet yaklaşımlarına kıyasla daha başarılı kilo kaybı ve kontrolü sağlanabileceği düşünülmektedir.

Zone diyeti yüksek kaliteli, rafine olmayan karbonhidrat tüketimini ve zeytinyağı, avokado ve yağlı tohumlar gibi sağlıklı yağ kaynaklarının tüketimini desteklemektedir.

Zone Diyeti ‘nin Detayları

 

Batı Tipli Diyetler Yaşam Süresini Kısaltabilir

Montpellier, Fransa’dan Dr. Tasmine Akbaraly ve çalışma arkadaşlarının yürüttüğü, şeker ve kızarmış besinler içeren Batı Tipi Diyetleri inceleyen bir çalışmanın sonuçlarına göre, bu tip beslenme bir bireyin erken ölmesi riskini arttırmaktadır. Bu çalışmanın sonuçları American Journal of Medicine dergisinde yayınlanmıştır.

Akbaraly “Bu diyet türünün yaşla ilişkilendirilebilecek hastalıklar üzerine etkisi geniş çapta araştırılmıştır fakat bu az sayıdaki taramalar, diyetin ileri yaşlardaki sağlık durumu üzerine etkilerini daha genel kapsamlı bir yaklaşımla değerlendirmiştir. 16 yıl süren bir takipten sonra, orta yaştaki insanlarda, diyet alışkanlıkları Alternatif Sağlıklı Yeme İndeksine (AHEI) bağlı kalarak değerlendirme gerçekleştirilmiştir ve diyet yaşlanmayla ilgili fenotiplerle ilişkilendirilmiştir.” Şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Çalışmayı gerçekleştiren takım “Alternatif Sağlıklı Yeme İndeksi”nden sapan katılımcıların kardiyovasküler ve kardiyovasküler olmayan ölüm riskinin önemli ölçüde yüksek olduğunu saptamıştır.

 

  1. 1 Ekim 2017

    İçerik mükemmel olmuş tebrik ediyorum.Yazı için de ayrıca teşekkür ederim..Kolay gelsin

Fikirlerinizi merak ediyoruz...

*

E-posta adresiniz yayımlanmayacak

Copyright © 2015 - 2020 - Ataşehir Diyetisyen Coşku Mutlu

Sitemap